...

Ku-Ba-Ba Blog'taki yazılar ve album tanıtımları Motet & Sudaay tarafından hazırlanmaktadır-Müzik dünyasında belli bir değer yaratmış isimlerin tanıtılması amacıyla hazırlanmış bir blogtur..

1 Şubat 2010 Pazartesi

.:Reşid Behbudov-Azerbaijan Music:.




1. Ayrılık
2. Sensiz
3. Sene de Kalmaz
4. Hazin Mahnı
5. Gözelim Sensen
6. Laçin
7. Gelmedin
8. Kör Arabın Mahnısı
9. Uzun Geceler
10. Alagöz
11. Gelmedin
12. Qaranfil
13. Payızım
14. Sensiz Dünyam
15. Elvida



albüm / sanatçı bilgisi

Sesini adeta bir enstruman gibi kullanmasıyla dikkatimizi çeker ilk, sesi o kadar gürdür ki çoğu zaman sahnede mikrofon kullanmaz çıplak sesle söyler. Arka planı oldukça kozmopolit bir sanatçıdır, babası ve kızkardeşi de kendisi gibi ses sanatçısıdır..

14 Aralık 1915'de Gürcistan/Tiflis'te dünyaya gelen Behbudov Konservatuarı Ermenistan'da okudu. 1938-44 yıllarında Yerevan Filarmoni Orkestrası solisti olarak görev yaptı, 1946-56 yılları arasında Azerbaycan Devlet Filarmoni Orkestrası'na geçti- aynı zamanda Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu'nda da solistlik yaptı. 1966 yılında müzik, bale, pandomim gibi çeşitli sanat kollarını içinde barındıran Azerbaycan Devlet Müzik Tiyatrosu'nu kurmuştur.

Repertuar ve dil zenginliğiyle bir tür müzik elçiliği görevi yapmıştır, Azerbaycan halk türkülerinin ve Azerbaycan bestekarlarının vokal eserlerinin dış ülkelerde popülerleşmesinde büyük rol oynamıştır. Müzik konusunda oldukça bilgi sahibidir, jazz, klasik formlarına ilgi göstermiş, aynı zamanda halk şarkılarında bu formları kullanmayı denemiştir.

Sovyet sistemini yüceltmek için şarkıların yazıldığı dönemde daha çok sevgiliye yazılmış, sevgiyi yücelten şarkılar söyledi, SSCB sanatçısı olarak her gittiği yerde büyük ilgi gördü, gittiği ülkelerdeki popüler parçaları onların dilinde söyler, ya da sevilen Azerbaycan şarkıları onların diline çevirip seslendirirdi, alışılmadık bir dilbilimsel yeteneği vardı, yerli bir İngiliz vurgusunu Almanca taklit edebilir, Rusya'nın değişik bölgelerinde kullanılan ağızları o bölgede yaşayanlardan daha iyi söyleyebilirdi. Daha önce hiç bilmediği bir parçayı söylemesi için o şarkıyı bir kere dinlemesi yeterli olurdu.

Oldukça titiz ve mükemmelliyetçi bir yapısı olduğunu söylenir, örneğin sözlerin müziğe uymadığını sezdiyse onları mutlaka değiştirmek için saatlerce uğraştığına şahit olmuşlardır dostları, bu da şarkılarının neden o kadar yıldır eskimediğini çok güzel bir şekilde açıklar.

Uzeyir Hajibeyov'un yönettiği "Arshin Mal Alan" operasında ana karakter olan zengin tüccar rolünde oynadı, Fikrat Amirov'un "Seville"operasında ise "Balash" rolünde oynadı.

Oldukça yakışıklıydı ama boyunu kısa bulurdu kendisi o yüzden sahneye çıkarken yüksek ökçeli ayakkabıları tercih ederdi-ama şarkı söylemeye başladı mı bir sahnede devleşirdi adeta..

1988 Haziran'ında aramızdan ayrıldı..

web bilgi

1 yorum:

titus andronicus dedi ki...

Teşekkürler...

Azeri müziğin garip bir tılsımı var , çok sesliliğe yatkınlığımıdır yoksa makamlarındaki duygusal özellikmidir, yada söyleyenler için o farklı tınıdaki garip gırtlak yapısımıdır bilemiyorum, çekiyor insanı.

Yorum Gönder

ku ba ba..

Mitolojide, ay Kibele'nin simgesidir, zira o, aynı zamanda, aytanrıçasıdır da... ... Anadolu uygarlıkları içinde en dikkat çekici özelliklere sahip olan Kibele, aynı zamanda "Kubile", " Agdistis" "Artemis" ,"Vuruşemu", "Hepat" ve Frigler'de KUBABA olarak bilinir. ... O dönemde toplumda kadın erkeğe eşdeğer konumdaydı ve " Kybele" ismi de bu inancı simgelemektedir. ... Bu blog ise kadına ve müziğe yani, hayatı besleyen iki kaynağa adanmıştır..