...

Ku-Ba-Ba Blog'taki yazılar ve album tanıtımları Motet & Sudaay tarafından hazırlanmaktadır-Müzik dünyasında belli bir değer yaratmış isimlerin tanıtılması amacıyla hazırlanmış bir blogtur..

25 Temmuz 2011 Pazartesi

.:Sevda Türküleri-1995-Bekir Küçükay-Ömer Yılmaz:.





1. Zülüf Dökülmüş Yüze

2. Çağırıram Gel
3. Havada Bulut Yok
4. Gülebilmez Gülüm
5. Aygız
6. Ayrılık
7. Ardıçtandır Guyuların Govası
8. Aman Avcı
9. Yalgızam
10. Sarı Çiçek
11. Odam Kireç Tutmuyor


albüm bilgisi


Tüketim çağı tüm haşmetiyle sürmekte. Öylesine çok alıştık ki bu olguya yavaşlamanın olanağı yok gibi gözükmekte. Müzikte bu tüketim çılgınlığından nasibini en fazla alan sanat dallarından biri. Müziğin içinden biri olarak gelişmeleri takip etmek zorunda hissettiğim için kendimi ekonomik anlamda bununla başa çıkılmayacak gibi gözükmesi ister istemez beni de internetin sağladığı kolaylıkları yöneltmiştir.

Dinlediğim çoğu albüm saklanmamak üzere çöpe gitmektedir. Saklanmayı hak edenler ise satın alınmakta ve özenle korunmaktadır.

Başucu albümlerim olarak değerlendirdiğim bu albümlerden biri de 1995 yılında piyasaya çıkmış olan Sevda Türküleri albümüdür.

Gerçekten birbirinden değerli iki sanatçı tarafından özenle hazırlanmış bu albüm bir çok anlamda mükemmel bir albümdür.

Türk Halk Müziğinin en seçkin eserleri çağdaş bir hale getirilerek çok seslendirilmiş ve yine son derece güzel yorumla bizlere sunulmuştur. Türk Halk Müziğini çok yakından tanımayan öğrencilerim için yıllarca kendi müziğimizin çağdaş versiyonunu dinletebilmek adına kullandığım albümlerden biridir.

Bu albüm iki değerli sanatçı tarafından ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan biri;

Bekir Küçükay



1958 yılında Ankara'da doğan Küçükay, müziğe dokuz yaşında mandolin çalarak başladı, onaltı yaşında gitarla devam etti. 1976 yılında, dönemin ünlü tenor saksofoncusu Özer Ünal'la karşılaşması, müzik yaşamında dönüm noktası oldu. O'nun etkisi ile bir yandan caz müziği ile ilgilenirken bir yandan da klasik gitara yöneldi.

1979'da G.Ü.G.E.F. Müzik Eğitimi Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda Yüksek Lisans, G.Ü.G.E.F. Müzik Eğitimi Bölümü'nde Sanatta Yeterlik çalışmalarını tamamladı.

1983 yılında Ulusal Gitar Beste Yarışması'nda "Monolog" isimli parçasıyla mansiyon aldı.

1987 yılında tüm dünyada 100. doğum yılı kutlanan, ünlü Brezilyalı besteci H.Villa-Lobos'un anısına verdiği konserler ve yaptığı albüm çalışmasıyla, Brezilya Hükümeti tarafından dünyada 100 sanatçıya verilen bir madalya ile ödüllendirildi.

1992'de geleneksel yöntemlere alternatif olarak geliştirdiği "Klasik Gitar için Başlangıç Metodu"nu yayımladı.

1995 yılında, Ankara Devlet Operası Solist Sanatçılarından, tenor Ömer Yılmaz ile "Sevda Türküleri", 1998 yılında ise "Anatolian Suite" isimli albüm çalışmalarını yaptı.

1999'da Müjdat Gezen Sanat Merkezi tarafından Sanat Ödülü'ne layık görüldü.

2008 yılında Kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ile "Yüzyıllık Şarkılar" isimli albüm çalışmasını yaptı.

Radyo ve televizyon programlarının yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışında birçok festivale katıldı.

Diğeri ise;

Ömer Yılmaz



1953 yılında Trabzon’da doğan sanatçı müzik kariyerine 1974’te Ankara Devlet Operası’nda başladı. Maestro Gallo, N.Nikolov Roman Verlinsky ve İhsan Şenol ile opera üzerine ustalık eğitimi aldı. Sevil Berberi, Don Giovanni, Alayın Kızı, Rita, Carmina Burana, Prens Igor, Sihirli Flüt, Rigoletto, Don Pasquale, Cosi Fan Tutte, Öylesine Bir Dinleti, Faust, Yunus Emre gibi 30’un üzerinde eserin başrolünü oynadı.

Bunun yanısıra Rusya, Moldava, Bosna, Kazakistan, Azerbaycan, Almanya, Çin, Singapur, Hong-Kong, Amerika , Avusturya, Italya’da temsiller ve konserler gerçekleştirmiş ve 2003 Dünya Kupası’nda Ulusal Marşımızı seslendirmiştir.

Sanatçının gitarist Bekir Küçükay’la birlikte Sevda Türküleri adlı bir albümü bulunmaktadır. 2004 Ocak ayında Şef Rengim Gökmen yönetiminde Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde A.Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu CD si yayınlanmıştır. Yurt içinde de çeşitli turnelere ve İzmir, Efes, İstanbul gibi uluslararası festivallere katılan sanatçı, son olarak 11. Aspendos Festivalinde Carmina Burana, Yunus Emre ve Rigoletto olmak üzere üç eserin başrollerini seslendirmiştir.

Sanatçı 2004-2005 sezonunda Saraydan Kız Kaçırma, Rigoletto, Arşın Mal Alan, Sevil Berberi ve Mavi Nokta operalarının başrollerini oynamıştır. 2005 yılı Eylül ayında Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirilen 3 Tenor konserinde % 50 si Türk eserlerinden oluşan parçalar seslendirmiştir.

31 Ekim 2005 tarihinde memleketi Trabzon’da “Anadolu-Avrupa Müzik Buluşması” sanatçının son konseri olmuştur. 2006 yılında ne yazık ki kendisini kaybettik.

1 yorum:

susamış japon balığı dedi ki...

1998 yılında tanıştım bu albümle,müzikal anlamda katkısı çok ama çok büyük oldu...müziğin her türlüsüyle yakından ilgilenirim,fakat sözkonusu türküler olunca öz den bir parça buluyor insan ve daha bir haz alıyor dinlerken,bu albüm öz ün kendisi...şiddetle tavsiye ederim

Yorum Gönder

ku ba ba..

Mitolojide, ay Kibele'nin simgesidir, zira o, aynı zamanda, aytanrıçasıdır da... ... Anadolu uygarlıkları içinde en dikkat çekici özelliklere sahip olan Kibele, aynı zamanda "Kubile", " Agdistis" "Artemis" ,"Vuruşemu", "Hepat" ve Frigler'de KUBABA olarak bilinir. ... O dönemde toplumda kadın erkeğe eşdeğer konumdaydı ve " Kybele" ismi de bu inancı simgelemektedir. ... Bu blog ise kadına ve müziğe yani, hayatı besleyen iki kaynağa adanmıştır..