...

Ku-Ba-Ba Blog'taki yazılar ve album tanıtımları Motet & Sudaay tarafından hazırlanmaktadır-Müzik dünyasında belli bir değer yaratmış isimlerin tanıtılması amacıyla hazırlanmış bir blogtur..

25 Mayıs 2011 Çarşamba

.:Anjelika Akbar-2011-Likafoni:.





1-Chopin-Nocturne in C min.Op20
2-Bach-BWV 639 Choral Prelude in F Minor
3-Tchaikovsky-The Seasons-October
4-Scriabin-Etude in C Sharp Minor Op2-No1
5-Bach-Air
6-Sviridov-Romance
7-Oginsky-Polonaise
8-Chopin-Prelude in E minor-Op28-No4
9-Bach-BWV 659 Choral Prelude in G Minor
10-Faure-After a Dream
11-Brahms-Intermezzo-Op117-No2
12-Khachaturyan-Andantino
13-Rachmaninov-Vocalise
14-Piazzolla-Invierno Porteno
15-Piazzolla-Libertango



albüm/sanatçı bilgisi

1969 Karaganda-Kazakistan doğumlu müzisyen, besteci.

400'den fazla bestesi bulunan Anjelika Akbar Kazakistan'da, müzisyen ve felsefeci bir baba ile müzisyen bir anneye sahip olarak dünyaya geldi. 2,5 yaşında nota biliyor ve piyano çalabiliyordu. 4 yaşındayken Mutlak Kulak yeteneği fark edilen Anjelika Akbar, Moskova Çaikovsky Devlet Konservatuvarı öğretim üyelerinin dikkatini çekti ve konservatuar bünyesindeki harika çocukların okuduğu okula kabul edildi. Eğitimine okulun Taşkent şubesinde devam etti. (Üstün yetenekli öğrenciler için 11 yıl eğitim veren Uspensky Devlet Müzik Okulu). Okul öğrencilerinden dünyaca ünlü Alexei Sultanav ve Stanislav Yudenich gibi, Anjelika Akbar da en iyi öğrenciler arasında yerini aldı.

11 yıl süren piyano ve bestecilik eğitimini tamamladıktan sonra, 5 yıllık eğitim göreceği Taşkent Devlet Konservatuarı'na başladı. Prof. Berlin ve Prof. Yanovsky ile beste ve orkestrasyon; Prof. L. Pluşenko ile piyano ve ünlü organist T. Levina ile de org çalışmaları yaparak eğitimini tamamladı. Rusya Besteciler Kurulu, Anjelika Akbar'ı “En İyi Genç Besteci” olarak seçti.

1993 yılında Türk Vatandaşlığına geçen Anjelika Akbar'ın 1999 yılında kendi prelütlerinden oluşan ilk albümü “Su” çıktı. 2002 yılında çıkan Vivaldi'nin “Dört Mevsim” keman konçertolarının dünyada ilk kez solo piyano uyarlaması, Sony Music International etiketiyle çıktı ve Sony Classical kataloguna girerek, bu katalogdaki ilk Türk Klasik Müzik albümü oldu. 2002 “bir'den Bir'e” isimli albümünü çıkardı. 2003 yılında çıkan ve Bach'ın eserlerini Doğu enstrümanları ile harmanladığı “Bach A L'Oriantale” albümü için “Bu bir müzik deneyi değil, çağın ihtiyacıdır. İnsanlar birbirileri ile kucaklaşmadan önce müzikleri kucaklaşsın istedim…" diyor Anjelika Akbar. “Bir Yudum Su” isimli albümü 2005; “Raindrops by Anjelika” albümü 2009, “İçimdeki Türkiyem” albümü 2010 ve son olarak “Likafoni” albümü ise 2011 yılında çıktı.

Anjelika Akbar’ın, besteci ve yorumcu kimliği dışında, yazar kimliğiyle ortaya çıkardığı ve Türkçe olarak kaleme aldığı “İçimdeki Türkiyem” adlı kitabı, 2011 yılında yayımlandı. Anjelika Akbar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitabında; Türkiye’de geçirdiği 20 yılını, “İçindeki Türkiye”yi anlatıyor. Akbar, kitabında ayrıca, aynı adlı albümünün konserlerinde yaşadıklarını da aktarıyor.



Akbar bu albümünde küçüklüğünden beri severek dinlediği 15 klasik eseri seslendiriyor. "Lika'nın Sesleri" anlamına gelen "Likafoni", ismini; Akbar'ın küçükken kendi adını telaffuz edememesi nedeniyle ancak söyleyebildiği "Lika" isminden ve albümde yer alan eserlerin küçük yaşlardan itibaren severek dinlediği besteler olmaları nedeniyle kullanılan, "sesler" anlamındaki "foni"den alıyor. Akbar, seçtiği, kolay dinlenebilir eserlerle özellikle gençlere hitap ederek, klasik müziği sevmeyen ve bilmeyen herkesin albümü sevebileceğine inanıyor. 15 eserden oluşan albümdeki 9 piyano solo eseri Akbar seslendirirken, piyano ve çello düeti olan 6 eserde ise, Anjelika Akbar'a çello sanatçısı Rahşan Apay eşlik ediyor. Kendi bestelerinden oluşan albüm çalışmalarına kısa bir ara veren Akbar, "Likafoni" albümünde piyanist kimliğini ön plana çıkarıyor.

albümün iç kapağında Akbar'ın müzikle ilgili çok güzel bir ifadesi de var;

Dinleyicilerim...
Yaşlı, genç, çocuk, erkek, kız, anne, okumuş, okumamış, elit, halktan, açık, kapalı, entelektüel, ateist, komünist, Alevi, Sufi, Müslüman, Hristiyan, Katolik, Protestan, Zerdüşt, Budist, Ermeni, Türk, Yahudi, Avrupalı, Afrikalı, çocuklu, çocuksuz, türkücü, klasikçi, dansöz, balet, operacı, yogin, yoga karşıtı, ufocu, reankarnasyona inanan, tek ve sonsuz hayata inanan, işadamı, işkadını, evkadını, mutlu, mutsuz, umutlu, umutsuz, rockçı, cazcı, heavy metalci... Hepsi konserlerimde, tek birleştirici unsur olan 'müzik'te odaklanıyorlar. 'Müzik' e minnettarım, bizleri hep birlikte kalplerimizin derinliğine götüren bu sihirli dünya sayesinde 'ailem' çok geniş. Kimseler arasında ayrım yapmamamın sebeplerinden biri de sonsuzlukta kökleri bulunan müziğin kendisidir...

Ben öncelikle piyano enstrumanıyla bütünleşmiş, onu çok iyi tanıyan bir besteciyim. Piyanistliğimin tek farkı şu: 'ellerimde on parmak yerine on kalbim var, tuşlara onlarla basıyorum..'



diğer albümleri

-2011-Likafoni
-2010-İçimdeki Türkiyem
-2009-Raindrops By Anjelika
-2006-Rosenbaum Album Pour La Jeunesse
-2005-Bir Yudum Su
-2005-Anjelika Akbar Özel Seri -I-II
-2003-Bach A L'Orientale
-2002-Vivaldi-Four Seasons
-2002-Bir'den Bir'e
-1999-Su

iki tane de Remix albümü yayınlanmıştır.

-Remix-Bir'den Bir'e
-Remix-Bach A L'Orientale

web sitesi

2 yorum:

Nehire dedi ki...

Herzaman ki gibi öylesine güzeldi,teşekkürler,sevgiyle kalın...

sanem uçar dedi ki...

Bize de iyi geldi, özlemişiz Anjelika'yı...

Bu kadının tuşlara dokunuşunu seviyorum, gerçekten yüreğiyle dokunanlardan:)

Yorum Gönder

ku ba ba..

Mitolojide, ay Kibele'nin simgesidir, zira o, aynı zamanda, aytanrıçasıdır da... ... Anadolu uygarlıkları içinde en dikkat çekici özelliklere sahip olan Kibele, aynı zamanda "Kubile", " Agdistis" "Artemis" ,"Vuruşemu", "Hepat" ve Frigler'de KUBABA olarak bilinir. ... O dönemde toplumda kadın erkeğe eşdeğer konumdaydı ve " Kybele" ismi de bu inancı simgelemektedir. ... Bu blog ise kadına ve müziğe yani, hayatı besleyen iki kaynağa adanmıştır..