...

Ku-Ba-Ba Blog'taki yazılar ve album tanıtımları Motet & Sudaay tarafından hazırlanmaktadır-Müzik dünyasında belli bir değer yaratmış isimlerin tanıtılması amacıyla hazırlanmış bir blogtur..

30 Temmuz 2009 Perşembe

Sumi Jo- Prayers / La Promessa



1-Kaddisch/ Ravel
2-Laudate Dominum/ Mozart
3-Ave Maria/ Caccini
4-Amazing Grace/ Spiritual Traditional
5-Preyers/ R. Strauss
6-Le siege de Corinthe/ Rossini
7-Requiem/ Faure
8-Gott! Höre meine Stimme/ Schubert
9-Gmajor Sanctus/Gounod
10-Preghiera di Maria/ Donizetti
11-Requiem for my friend/ Preisner
12-Take care of this house/Bernstein
13-Laura's song/J.II Strauss
14-Say a prayer for me tonight/ Loewe
15-Sometimes I feel like a motherless child/ Traditional


albüm bilgisi;

Sanırım sopranolar arasında birisine en iyisi diyebilmek benim için çok zor.

Sumi Jo, Güney Kore li başarılı lirik sopranolardan biridir.

Annesi amatör şarkıcı ve piyanist olan Sumi Jo annesinin Kore deki siyasi olaylar nedeniyle kendisi için bir şey yapamaması dolayısıyla kızını müzisyen yapabilmek için verdiği uğraşlar sonucunda doğdu.

Sayısız konserler veren ve hemen her operada rol olan Sumi Jo sopranolar arasında sayılı bir yerdedir.

Bu albüm sadece klasik anlamda değil diğer müzik türlerinden de şarkılar söylediği albümlerden biridir.

Sayısız albümleri vardır. Yeri ve zamanı geldiğinde onları da ekleyebilirim



Sumi Jo-La Promessa


01 - Caro Mio Ben
02 - Lungi Dal Caro Ben (Guilio Sabino)
03 - Malinconia, Ninfa Gentile
04 - Qual Farfalletta Amante
05 - Ad Una Stella
06 - Lascia ch'io pianga
07 - Per Pieta, Bell'idol Mio
08 - O del mio dolce ardor
09 - Star Vicino
10 - Se Florindo è fedele
11 - Non T0amo Piu
12 - Intorno All'idol Mio
13 - La promessa,
14 - La Capinera
15 - O del Mio Amato Ben
16 - V'adoro pupille
17 - Vaghissima Sembianza
18 - Ridente la Calma
19 - Alma del Core
20 - Nel Cor Piu Non Mi Sento


2 yorum:

motet dedi ki...

Bu kadını çok seviyorum ve şu an onun albümünü dinliyorum. Hendel in Lascia ch'io pianga adlı eserini seslendirmiş.Nasıl da güzel söylüyor....

Ve ben,

Üç gün sürecek anlamsız bir sempozyumun tam ortasındayım.

Sanırım yıllardan beri müzik eğitiminin içersinde olduğumdan ve ülkenin nesnel koşullarını da çok iyi bildiğimden umutsuz bir şekilde gittiğim sempozyum tanıdık bir ismi görmemle heyecanlı hale geldi. Yıllar önce İzmir Devlet Opera ve Balesinde ders gördüğümüz zamanlarda heyecanlı ve son derece başarılı olan öğretmenimizin konuşmacı olarak karşımda olması güzeldi.

Buraya bir sürü albümler eklerken müyap ın yasaklamalarının dışında bu ülkede gerçek anlamda müzisyen yetişmemesinin nedenlerini gayet iyi bilen biri olarak eski günlere giderken operaya olan özel ilgim eski öğretmenimi gördüğümde yeniden alevlendi.

Ne çok isterdim şu an, ülkemizin yetiştirdiği falan filancanın albümünü ekliyorum, bu albüm var ya; şöyle, böyle diyebilmeyi....

Diyememenin üzüntüsündeyim.Kuşkusuz burası bunları anlatacak yer değil, ama neden bu parçaları bir Türk sanatçısı söylemiş olmasın, Türk müzisyenler çalmasın...

Çalıyor ve söylüyor da aslına bakarsanız ama nicel olarak o kadar az ki bu sayı...

Hiç bir zaman milliyetçi olmadım, olmayacağımda bizim ülkemizde bilinen anlamda...

Sadece müzik tarihi eğitimi almış biri olarak burada başkalarını tanıtmaya çalışırken kendimize ait değerleri de tanıtabilmeyi istemenin ama elimin kolumun biraz bağlı kalmasının sancısı şu an hissettiğim.

Maria Callas ve Dame Joan Sutherland'ın öğrencisi olarak sanat dünyasına adım atan Sumi Jo ülkemize gelerek konser veren sanatçılardan bir tanesidir.

Bence dünyanın en güzel seslerinden bir tanesidir. Lirik koloratür sopranodur .

Şimdide Cahit Sıtkı geldi aklıma;

Böyle mi gelecektin eylül?!.. Farkında mısın;

Ne başka bir sonbahara verdin bahçemizi?

Neler savrulmadı bilsen yapraklardan evvel...

Bu sefer ne olduysa biz insanlara oldu.

titus andronicus dedi ki...

Nasıl kaçırmışım ben bunu kendimi bağışlamayacağım ve yine nasıl güzel bir yorum bir kez daha teşekkürler sevgili sanem; motet:)...

Yorum Gönder

ku ba ba..

Mitolojide, ay Kibele'nin simgesidir, zira o, aynı zamanda, aytanrıçasıdır da... ... Anadolu uygarlıkları içinde en dikkat çekici özelliklere sahip olan Kibele, aynı zamanda "Kubile", " Agdistis" "Artemis" ,"Vuruşemu", "Hepat" ve Frigler'de KUBABA olarak bilinir. ... O dönemde toplumda kadın erkeğe eşdeğer konumdaydı ve " Kybele" ismi de bu inancı simgelemektedir. ... Bu blog ise kadına ve müziğe yani, hayatı besleyen iki kaynağa adanmıştır..